7. Bölüm - Medya İçeriği ve Gerçeklik
Popüler televizyon programları gerçeklik ve fantezi medya mesajlarını harmanlamaktadır.
Medya, daha heyecanlı görünmesini sağlamak ve insanları gerçek hayatlarından uzaklaştırmak için gerçeklik algısını döndürmektedir.
Medya İçeriği ve Gerçeklik
Medya mesajlarını gruplandırmak için iki kategori belirlenmiştir. -Gerçeklik -Fantezi
Bu iki kategori birbirinden çok farklı göründüğü için medya mesajları daha kolay gruplandırılabilmektedir. Medya mesajlarını analiz etmeye başlarsanız neredeyse tüm mesajlarda gerçeklik ve fantezinin bir karışımı olduğunu görürsünüz ve bu gruplama görevini zorlaştırmaktadır. Bu bölümde medya içeriklerinde yer alan gerçekliği inceleyeceğiz.
Örgütlenme İlkesi: Sonraki Adım Gerçeklik
Gerçeklik algıları hakkında yapılan araştırmalarda yer alan karmaşıklıkların hemen hemen hepsi «sonraki adım gerçekliği» olgusu ile açıklanabilir. İzleyicilerin medya mesajlarından gerçekten ne istediklerini düşündüğümüzde, kararlarının çoğunun sonraki adım gerçekliğinin rehberlik ettiğini görebiliriz. Ayrıca, kararları bir programcının bakış açısından ele aldığımızda, bir sonraki adım gerçekliğinin ortaya çıkmasını tekrar görebiliriz. Bu olgu, medya mesajlarının nasıl üretildiğine ve bazı mesajların neden geniş kitleleri etkilediğine ve diğerlerinin etkilemediğini anlamamıza yarar.
Sonraki Adım Gerçeklik- İzleyici Perspektifi
İnsanlar neden medyayı kullanırlar? En temel düzeyde, gerçek hayatta alamadıkları, yapamadıklarını bulmak için kendilerini medyaya maruz bırakırlar. Şayet, insanlar gerçek hayatta ihtiyaç duydukları her şeyi gerçekleştirebilseydi, medyada bu mesajları aramak için harcayacakları paraya ve zamana ilişkin motivasyonları olmazdı. Mesajları gerçek hayatta almak yerine medyaya gitmelerinin iki nedeni vardır.
Birinci neden;
Bu mesajları gerçek hayatta almaları imkansızdır. Örneğin, çoğu insan için, Dünya’nın uzaydan nasıl göründüğünü veya diğer gezegenlerin yüzeylerinin neye benzediğini bilmek mümkün değildir. Osmanlı zamanında padişahın sarayında nasıl bir yaşam olduğunu bilmek, ortaçağ İngiltere’sinde Yuvarlak Masa şövalyesi olmak, Amerikan İç Savaşlarını izlemek mümkün değildir. Bu görüntülere, seslere ve duygulara erişmek için insanlar medyadaki mesajlara erişmelidir.
İkinci neden;
Bu fikirleri medyadan edinme maliyetlerinin gerçek hayatta gereken maliyetlerden çok daha düşük olmasıdır. Örneğin, Fransa Paris’te bir hafta boyunca seyahat etmek için gereken para çok fazla iken, 1 saatlik bir seyahat programını izlemek çok daha ucuzdur. Televizyonda oturup önemli bir oturumu izlemek, iletişim fakültesine gittikten sonra ana akım gazetede veya televizyonda iş bulmak ve sonrasında moderatör olarak onaylanmak ve oturumu organize etmekten çok daha kolaydır. Bir filmdeki karakterlerin birbirleriyle buluşmasını, ilişki kurmasını, ayrılmasını ve hatalarından ders almasını görmek, gerçek hayatta aynı sosyal yaşantıyı yaşamaktan çok daha kolaydır.
İşte bu nedenlerden ötürü izleyiciler medyada istediklerini aramak için güçlü ve sürekli bir motivasyona sahiptirler. Fakat bu medyada mesajların ilk olarak gerçek görünmesi gerekir. İzleyicilere gerçek olduklarını gösteren birçok öğeye sahip olması, izleyicinin günlük yaşam tecrübesiyle güçlü bir şekilde bağlantılı olması gerekmektedir. İkinci olarak, bu mesajların günlük gerçeklikten daha fazla bir şey sunması gerekir. Bu fazladan bir şey olmadan, medya mesajını cazibesi yoktur ve izleyicinin ilgilenmesi için hiçbir sebep yoktur. Çünkü zaten izleyiciler bu deneyimleri kendi yaşamından almaktadır. İşte sonraki adım gerçeklik dediğimizden kasıt izleyicinin deneyimine uymak, günlük yaşadıklarını aktarmak ve ilave bir içerik ile bunu tatlandırmaktır.
Programcılar, izleyicileri çekmek için izleyicilerinin gerçeklik algılarını bilmeleri onları daha ilginç görünmesi için ince ayar yapmaları gerektiğini biliyorlar. Bu nedenle, medya mesajları mümkün mertebe gerçek dünyada yaşanabilen deneyimlerle yaşanabilir fakat bir yandan da sadece gerçek dünyayı sunmanın da bir anlamı olmayacak çünkü insanlar kendi deneyimlerini almak istemeyeceklerdir. Kurgu üreticileri, gerçeklik ile bir şekilde yaşanandan “daha büyük” hikayeler anlatmak gerektiğini biliyorlar. Mesela hikaye bir oğlan ile bir kızın tanışması ile başlar. Daha sonra bu hikayeyi daha çarpıcı hale getirmek için tatlandırmalar yapılır. Karakterler gerçek hayattaki insanlardan biraz daha çekici veya biraz daha ilginç hale getirilirler. Hemen hemen her yaşadıkları gerçek hayattan daha hızlı gerçekleşir. Haber işlerinde sonraki adım gerçekliği nasıl kullanılır? Bir köpek bir insanı ısırırsa bu pek haber değeri taşımaz ama bir insan bir köpeği ısırırsa bu haber değeri taşır. Cinayet suçları emlak suçlarından daha fazla haber niteliğindedir çünkü cinayet suçu insanı daha fazla rahatsız eder.
Bir Tür Olarak Gerçeklik Programları
Televizyon tarihi boyunca gerçeklik programları örnekleri olsa da 2000’li yıllara kadar popüler olmamıştı. Popstar, Biri Bizi Gözetliyor, Survivor, Var Mısın Yok Musun, Yetenek Sizsiniz, O Ses Türkiye gibi örnekler izleyicilerde çok popüler hale geldi çünkü insanların profesyonel aktörler değil de kendileri gibi olan kişileri röntgenleme ilgisine hitap etmişti.
Gerçeklik programlarına ilişkin çok fazla çeşitte programlar gerçekleştirildi. Sevgi, dostluk, para, iş, yeni aile, yatırım alma, yeni ev inşaa etme, gardırop düzenleme, yemek yapma gibi çok fazla çeşit ile normal insanların en iyi şarkıcı, en iyi dansçı, en iyi şef olmak için rekabet ettiği programlardı.
-Belgesel Stili (Kamera günlük yaşamda yaşanan her şeyi kayıt altına alır.) -Gerçek-Kanuni (Kişilerin kanuni problemlerine ilişkin davranışları kayıt altına alınır.) -Gerçeklik Yarışması/Şov Oyunu (Kişiler ödül için her bölümde bir veya daha fazla olacak şekilde elenirler.) -Kendini Geliştirme (İzleyiciler gerçek hayatta yaşayan birisinin gelişimini izlerler.) -Sosyal deney (Kişiler anormal durumlarda yaşanan olaylar karşısında hareketleri kayıt altına alınır.) -Gizli Kamera (Kişilerin davranışları bilmeden kayıt altına alınır.) -Doğaüstü Olaylar (İnsanların paranormal güçler içerdiği iddia edilen durumlar ortaya çıkıyor.) -Şaka-Kandırma (İnsanlar bir şeylere inandırılır ve tepkileri kaydedilir.)
Medya Okuryazarlığının Önemi
Hepimiz iki hayat yaşıyoruz. Birisi gerçek hayat diğeri medya hayatı. Yüksek seviyede medya okuryazarı olmak medya hayatını sakınacağı anlamına gelmemektedir. Bunun yerine iki dünyayı birbirinden ayrı olarak anlamak ve anlatabilmek ile iki dünya arasında sınır çizgilerini iyi bulabilmek anlamına gelmektedir. Medya okuryazarlığının anahtarı esnek ve bilinçli olmaktan geçer. Esnek olmak, medyada yer alan tüm mesaj yelpazesine erişebilmeye istekli olmak anlamına gelir. Bilinçli olmak bu ulaşılan mesajların tümünün nerede ve ne zaman kullanacağı bilgisinin sizde olduğu anlamına gelir. Böylece olumsuz durumlardan çok kolay bir şekilde kaçınabilirsiniz. Ayrıca medyadan gelen olumlu etkilerin de tadını çıkarabilirsiniz.
Bölüm Özeti
Açıkçası, gerçeklik konusunda insanlar birden fazla boyut düşünebilir. Fakat gerçekliği düşünmenin en kullanışlı yolu sonraki adım gerçekliği örgütleme ilkesidir. Bu, dikkatimizi medya mesajlarında hem gerçek hem de fantezi olduğuna odaklanmaktadır. Bu daha önemli soruları beraberinde getirmektedir. Medya iletisinde hangi unsurları gerçek sayıyorum ve hangi algıya ulaştım? Mesajda hangi unsurları fantezi olarak görüyorum. Fanteziden ne ölçüde etkilendim ve onu gerçeğe dönüştürmeye çalışıyorum?