5. Bölüm - Bilgi Teknolojileri Altyapısı

Bilgi teknolojileri altyapısı, işletmenin belirli bilgi sistemi uygulamaları için ortam sağlayan teknolojik kaynaklarıdır. Bilgi teknolojileri altyapısı, donanım, yazılım, danışmanlık, eğitim ve uygulama gibi işletmenin tümü tarafından paylaşılan hizmetlere olan yatırımları içerir.

Bir işletmenin bilgi teknolojileri altyapısı müşterilere hizmet, satıcılarla birlikte çalışma, işletme iç süreçlerinin yönetimi için bir temel platform sağlar.

Bilgi Teknolojilerinin Altyapısının Tanımlanması

Bilgi teknolojileri altyapısı; kurumun bütünündeki çalıştırılması gereken yazılım uygulamaları ve fiziksel aygıtların bileşiminden oluşur. Fakat bilgi teknolojileri altyapısı aynı zamanda ve yönetim tarafından finanse edilen, işletme çapındaki hizmetleri, teknik ve beşeri imkanları da içerir. Bu hizmetler; Çalışanlara, müşterilere, tedarikçilere video, veri, ses bağlantısı sağlayan iletişim hizmetleri, Veri analizine imkan sağlayan, kurumsal verileri saklayan ve yöneten veri yönetim hizmetleri, Kurumsal kaynak planlama, müşteri ilişkileri yönetim sistemi, tedarik zinciri yönetim sistemi, yönetim bilişim sistemleri gibi bütün işletme birimleri tarafından paylaşılan kurumsal genişlikte imkanlar sağlayan uygulama yazılım hizmetleri, Veri yönetimi, iletişimi ve bilgi işleme için gerek duyulan fiziksel imkanları geliştiren ve yöneten fiziksel tesis yönetim hizmetleri, Bilgi teknolojileri hizmetleri için işletme ünitelerinin altyapısının planlanması, geliştirilmesi ve koordinasyonu, proje yönetim hizmetlerinin sağlanması, bilgi teknolojileri harcamalarının yönetilmesi için bilgi teknolojileri altyapı hizmetleri, İşletmenin bilgi teknolojilerini ne zaman ve nasıl kullanılacağını belirten standartlar ve politikaları sağlayan bilgi teknolojileri standartları hizmetleri, Bilgi teknolojileri yatırımlarının planlanması ve yönetilmesinde sistemi kullanacak olan çalışan ve yöneticilerin eğitilmesini sağlayan bilgi teknolojileri eğitim hizmetleri, Bilgi teknolojilerinin gelecekteki potansiyel yatırımlarının araştırılmasını sağlayan bilgi teknolojileri araştırma ve geliştirme hizmetleri.

Bilgi Teknolojileri Altyapısının Gelişimi

Bugün işletmelerdeki bilgi teknolojileri altyapısı, bilgi işlem platformlarındaki 60 yıllık gelişmenin sonucudur. Bu gelişmede, her biri farklı hesaplama ve işleme gücüne, özellik ve altyapı elemanlarına sahip olan beş aşama bulunmaktadır. Bunlar; Genel Amaçlı Merkezi Sistemler ve Minibilgisayar Devri (1959-Günümüz), Kişisel Bilgisayar Devri (1981-Günümüz), İstemci-Sunucu Devri (1983-Günümüz), Kurumsal İnternet-Bilgi İşlem Devri (1992-Günümüz), Bulut ve Mobil Bilgisayar Devri (2000-Günümüz). Bu devirlerin bütün işletmelerde aynı zamanda başlayıp sonlandığını söylemek zordur. Bir dönemde kullanılan altyapı, şu anda veya başka platformlar ile birlikte kullanılıyor olabilir. Örneğin; bazı işletmeler geleneksel merkezi bilgisayar sistemlerini hala kullanmaktadırlar. Merkezi bilgisayar sistemleri, bugün hala büyük Web sayfalarını saklamak ve kurumsal uygulamaları desteklemek için kullanılmaktadır.

Kişisel Bilgisayar Devri

İlk kişisel bilgisayarlar (Xerox, Alto, MIT Altair, Apple I ve Apple II gibi) 1970’lerde ortaya çıkmıştı, bu makinelerin dağıtımı sadece meraklıları ile sınırlı kalmıştı. 1981’de IBM’in PC’si ile kişisel bilgisayar devri başlamış oldu. Çünkü bu makineler Amerika Birleşik Devletlerinin genel iş çevrelerinin ihtiyaçlarını göz önüne alarak geliştirilen bilgisayarlardı. İlk önceleri komut satırı tabanlı DOS işletim sistemi, daha sonraları Microsoft Windows işletim sistemi (Intel işlemcilere üzerinde çalıştırılan Windows işletim sistemi yazılımı) Wintel PC platformu, masaüstü kişisel bilgisayar standardı olmuştur. Bugün dünya genelinin yaklaşık %88’i Windows ile çalışan masaüstü bilgisayar %8’lik bir kesim de MacOS kullanan masaüstü bilgisayarları kullanmaktadır. 1980 ile 1990 yılları arasında kişisel bilgisayarların yaygınlaşması ile hem kişisel hem de kurumsal kullanım için oldukça yararlı olan veri yönetim programları, kelime işlemciler, hesap tablosu yazılımları, sunum araçları gibi kişisel masaüstü yazılım araçlarının yayılmasını başlattı.

İstemci-Sunucu Devri

İstemci/sunucu (Client/Server) hesaplama döneminde masaüstü veya dizüstü bilgisayarlar istemci, ağ bağlantısına sahip güçlü, istemci isteklerine cevap verecek özellikli bir makine de sunucu olarak adlandırılır. Hesaplama işlemi iki makine arasında paylaştırılır. İstemci; kullanıcı giriş noktası iken sunucu, paylaşılan verileri saklar, Web sayfalarını tutar ve ağ faaliyetlerini yönetir. Sunucu ifadesi ağ işletim sistemini çalıştıran bilgisayar ile program uygulamalarının ikisini de ifade eder. Sunucu bir merkezi bilgisayar olabilir. Fakat günümüzde sunucu bilgisayarlar genellikle bir kasa içinde pahalı olmayan çok sayıda işlemciden oluşan çok güçlü özelliklere sahip kişisel bilgisayarlar olabilmektedir. Basit istemci-sunucu ağı, istemcinin sunucuya bağlanması ve işlemin iki makine arasında bölüştürülmesi ile yapılmaktan ibarettir. Bu, kablolu istemci-sunucu mimarisine bir örnektir. Basit bir istemci-sunucu ağı küçük işletmelerde bulunurken, çoğu büyük işletmeler, istenilen hizmetin türüne bağlı olarak farklı düzeylerdeki sunucular arasında işleri yerine getiren, karmaşık Çok Katmanlı İstemci Sunuculu (N bağlantılı da denilmektedir) bir mimariye sahiptir.

Örneğin; ilk aşamada bir Web sunucusu istemcinin isteğine karşılık olarak Web sayfası hizmeti sunar. Web sunucusu yazılımı, saklanan Web sayfalarının konumlandırılması ve yönetilmesini sağlar. Bir istemci, kurumsal bir sisteme (örneğin, fiyat veya ürün bilgilerini almak için) ulaşmak istediğinde Web sunucusu uygulama sunucusuna isteği iletir. Uygulama sunucusu yazılımı da kullanıcı ve işletme sistemleri arasındaki işlemleri gerçekleştirir. Web sunucusu ile uygulama sunucusu aynı makine üzerinde yer alabilir. İstemci sunucu mimarisi ile işletmelerin hesaplama işi merkezi bilgisayardan veya mikro bilgisayarlardan daha ucuz küçük makinelere dağıtımı mümkündür. Bu durum işletme çapında hesaplama uygulamalarının ve hesaplama işlemlerinin artmasını sağlamıştır.

Kurumsal İnternet-Hesaplama Devri

1990’lı yılların başlarında, işletmeler kurumsal genişlikteki altyapılarına işletmenin farklı ağ ve uygulamalarını entegre etmek için yazılım araçları ve ağ standartları geliştirmeye çalışmaktaydılar. 1995 sonrasında güvenilir hesaplama ortamları sağlayan internetin kullanılmaya başlanmasıyla işletmeler farklı ağları bağlamaya yarayan standart olan İletim Kontrol Protokolü ve İnternet Protokolü (Transmission Control Protocol /İnternet Protocol: TCP/IP) standardını ciddi olarak kullanmaya başlamışlardır. Bilgi teknolojileri altyapısı sonucu olarak farklı küçük ağları ve bilgisayar donanımları, bilginin işletme içinde ve diğer işletmeler arasında serbestçe akması için kurumsal çapta bir ağa bağlar. Farklı bilgisayar donanımı ve merkezi bilgisayarlar, sunucular ve kişisel bilgisayarlar, mobil telefonlar, diğer taşınabilir aygıtlar, kurumsal altyapıları interneti ve kamusal ağlar birbirine bağlanabilir.

Bulut ve Mobil Bilgisayar Devri

İnternetin artan bant genişliği gücü, istemci / sunucu modelini bir adım öteye, «bulut bilişim modeli» denilen şeye doğru itmiştir. Bulut bilişimi, ağ üzerinden, genellikle İnternet üzerinden paylaşılan bir bilgi işlem kaynakları havuzuna (örneğin; bilgisayarlar, depolama, uygulamalar ve servisler) erişim sağlayan bir bilgi işlem modelini ifade eder. Bu bilgi işlem kaynakları «buluta» bağlı herhangi bir cihazdan ve konumdan ihtiyaç duyulduğunda erişilebilir. Bulut bilişim, dünya genelindeki genel bulut harcamalarının 2020 yılına kadar 411 milyar dolara ulaşmasıyla en hızlı büyüyen bilgi işlem modeli haline gelmiştir. Cisco, tüm bilgisayar iş yüklerinin yüzde 94’ünün 2021 yılının sonuna kadar bir tür bulut ortamında çalışacağını tahmin etmekteydi. Binlerce, hatta yüz binlerce bilgisayar, masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar İnternet erişimi ile bulut veri merkezlerine erişim sağlamaktadır. Amazon, Google, IBM ve Microsoft, bilgi işlem altyapılarını uzaktan korumak isteyen firmalara bilgi işlem gücü, veri depolama, uygulama geliştirme araçları ve yüksek hızlı İnternet bağlantıları sağlayan devasa, ölçeklenebilir bulut bilgi işlem merkezleri işletmektedir. Google, Microsoft, SAP, Oracle gibi firmalar, İnternet üzerinden sunulan hizmetler olarak yazılım uygulamaları satmaktadır.

Altyapı Evriminin Teknolojik Öncüleri

Bilgi teknolojileri altyapısında değişimler, işlem gücünde, hafıza çiplerinde, saklama ünitelerinde, iletişim, ağ donanımı ve yazılımındaki gelişmeler sonucunda elde edilmiştir. Yazılımlardaki gelişmeler artan bir şekilde işlem gücünü arttırırken artan bir şekilde maliyetleri de düşürmektedir. Bu gelişmeler şunlardır; Moore Kuralı ve İşlemci Gücü Yığın Dijital Depolama Yasası Metcalfe’nin Kuralı ve Ağ Ekonomisi Azalan İletişim Maliyeti ve İnternet Standartlar ve Ağ Etkileri

Moore Kuralı ve İşlemci Gücü

1965’te Fairchild Yarı İletken Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarları yöneticisi Gordon Moore, mikroişlemciler içindeki transistor sayısının her yıl iki katına çıkacağını öngörmüştür. Bu iddia Moore Kuralı olmuştur. Ancak daha sonraları Moore bu süreyi azaltarak “her iki yılda ikiye katlanmaktadır” demiştir. Bu kural farklı şekillerde yorumlanmıştır. Moore Kuralının Moore tarafından ifade edilememiş üç farklı versiyonu vardır. Bunlar; Mikroişlemci gücü 18 ayda ikiye katlanır, Hesaplama gücü 18 ayda ikiye katlanır, Hesaplama maliyeti her 18 ayda düşer.

Yan taraftaki şekilde, mikroişlemci üzerindeki transistor sayısı ile saniyedeki işlem sayısı arasındaki ilişki gösterilmektedir. Transistör sayısındaki üstel artış ve işlemcilerin gücü, bilgi işlem maliyetlerindeki üstel düşüşle birleştiğinde çok daha uzun süre bu şekilde devam edemeyebilir. Son beş yılda maliyet iyileştirme oranı, yıllık yüzde 30 oranlarından tek hanelere düşmüş vaziyettedir. Çip üreticileri, bileşenleri küçültmeye devam etmektedir. Bugünün transistörleri 14 nanometre boyutundadır ve artık bir insan saçı boyutuyla (80 bin nanometre) değil, bir virüsün boyutuyla (400 nanometre) karşılaştırılmalıdır. Artık yonga üreticileri yarı iletken boyutların fiziksel sınırlarına gelmiş bulunmaktadır. Artık en son Apple örneğinde olduğu gibi silikon çiplerden işlemciler görülecektir. Tabii ki bir yandan çip üreticileri, nanoteknoloji kullanarak transistörlerin boyutunu birkaç atom genişliğine kadar küçültme de yapabilir. Nanoteknoloji, bilgisayar çipleri ve mevcut teknolojilerin izin verdiğinden binlerce kez daha küçük cihazlar oluşturmak için tek tek atomları ve molekülleri kullanmaktadır.

Yığın Dijital Depolama Yasası

Bilgi teknolojileri altyapısı değişiminin ikinci teknolojik öncüsü yığın dijital depolama yasasıdır. Dijital bilgi miktarı her yıl kabaca ikiye katlanmaktadır. Dijital bilgi saklama maliyeti üstel oranda düşmektedir.

Metcalfe’nin Kuralı ve Ağ Ekonomisi

Moore’un kuralı ve yığın dijital depolama kuralı bilgi işleme kaynaklarının niçin bu kadar kolayca kullanılabilir olduğunu anlamamıza yardımcı olmaktadır. Fakat insanlar niçin çok daha fazla işleme ve saklama kapasitesi isterler? Ağ ekonomileri ve internetin büyümesi bu soruya cevap verir. Yerel Alan Ağ (LAN) Ethernet teknolojisi mucidi Robert Metcalfe, 1970’lerde ağın gücünün ve değerinin ağ üyelerinin bir fonksiyonu olarak üstel olarak büyüyeceğini belirtmiştir. Metcalfe’nin bir diğer değindiği nokta da ağa bağlananların doğrusal olarak artacağı ancak ağın getirilerinin ve büyümesinin üstel bir şekilde olacağıdır.

Azalan İletişim Maliyeti ve İnternet

Bilgi teknolojileri altyapısına öncülük eden bir dördüncü gelişme de internetin üstel olarak büyümesi ve iletişim maliyetlerinin de üstel olarak azalmasıdır. İnternet ile iletişim maliyeti sıfıra yaklaşmaktadır. İnternet, iletişim maliyetini sıfıra yaklaştırırken iletişim ve hesaplama imkanlarını da arttırmıştır. İnternetin işletmeye kattığı değerin avantajlarını elde etmek için işletmeler kablolu ve kablosuz internet bağlantılarını, istemci-sunucu ağlarına, masaüstü ve mobil aygıtlara genişletmelidir.

Standartlar ve Ağ Etkileri

Kurumsal altyapı ve internet, bugün ve gelecekte, teknoloji üreticileri arasında bir mutabakat ve geniş alana yayılmış kullanıcıların kabul ettiği bir teknolojik standart olmaksızın mümkün değildir. Teknoloji ve standartlar; ağ üzerinde iletişim kurabilmek ve ürünlerin birbiri ile uyumlu olmasını sağlamak için gereken özelliklerdir. Teknolojik standartlar ölçek ekonomilerinin güçlenmesini, üreticilerin fiyatlarının düşmesini, tek bir standartta ürün üretilmesini sağlamıştır. (Ölçek ekonomileri: Bir firma veya sanayi dalında yeni tesisler geliştirerek veya üretim fonksiyonunu değiştirerek veya teknolojik yeniliklerden yararlanarak veya dış çevreden maliyeti düşürücü faktörlerden yararlanarak prodüktivitenin arttırılması kısaca masrafların düşürülmesi ile elde edilen büyümedir.) Ölçek ekonomileri olmaksızın herhangi bir şekilde bilgi işlemenin maliyeti şu andakinden çok daha yüksek olacaktır. 1990’ların başlarında işletmeler, iletişim ve bilgi işleme standartları oluşturmaya başlamışlardır. Windows işletim sistemi ile Wintel PC ve Microsoft ofis masaüstü uygulamaları standart uygulamalar haline gelmiştir. Kurumsal sunucu işletim sistemi olarak Unix’in yaygınlaşması, çok pahalı ve tescilli merkezi bilgisayar altyapısı ile değiştirilmesini mümkün kılmıştır. İletişimde Ethernet standardı, kişisel bilgisayarların küçük yerel ağlara bağlanmasına imkan vermiştir. TCP/IP standardı ise bu yerel alan ağlarının işletme içindeki ağlara ve en son nokta olarak da internete bağlanmasına imkan sağlamıştır.

Altyapı Bileşenleri

Bilgi teknolojileri altyapısı bugün birçok bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenlerin işletme için uygun bir altyapı sağlaması için bir diğeri ile koordineli olması gerekir. Geçmişte bu bileşenleri sağlayan teknoloji satıcıları, birbirleriyle rekabet halinde idiler ve birbiriyle uyumsuz parçalardan oluşan kısmi çözüm önerilerinde bulunmaktaydılar. Fakat artan bir şekilde bu satıcı firmalar, büyük müşteriler tarafından bir diğer firma ile stratejik ortaklık yapmaya zorlandılar. Örneğin; IBM gibi donanım ve yazılım hizmeti sağlayıcılar, önemli kurumsal yazılım sağlayıcı işletmelerle ve sistem bütünleştirme şirketleri ile stratejik ilişkilere sahiptir.

Bilgisayar Donanım Platformları

İş bilgisayarlarının çoğu, Intel Corporation ve daha az bir ölçüde AMD Corporation tarafından üretilen veya tasarlanan mikroişlemci yongaları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Intel ve AMD işlemciler genellikle “i86” işlemciler olarak anılır çünkü orijinal IBM bilgisayarları bir Intel 8086 işlemci kullanır ve bunu izleyen tüm Intel (ve AMD) yongaları bu işlemciyle aşağı doğru uyumludur. (Örneğin, dün satın aldığınız yeni bir bilgisayarda 10 yıl önce tasarlanmış bir yazılım uygulamasını çalıştırabilmelisiniz.) 2001’de iPod, 2007’de iPhone ve 2010’da iPad ile bilgisayar platformu önemli ölçüde değişmiştir. Bu cihazlar, tüketici cihazlarına dayalı ikinci bir bilgisayar donanımı platformu olarak düşünebilirsiniz. Mobil cihazların, ilk bilgisayar donanımı platformundaki bilgisayarlar kadar çok görevi yerine getirmeleri gerekmediğinden, daha az güç tüketirler ve daha az ısı üretirler. Mobil cihazlar için işlemciler, ARM Holdings tarafından tasarlanan bir mimari kullanılarak Apple, Samsung ve Qualcomm dahil olmak üzere çok çeşitli firmalar tarafından üretilmektedir. Büyük hacimli işlemleri güvenilir ve emniyetli bir şekilde idare ederek, çok büyük miktarlarda veriyi analiz etmek ve bulut bilgi işlem merkezlerinde büyük iş yüklerini işlemek için kullanılabiliyorlar.

İşletim Sistemi Platformları

Kurumsal sunucular için en önde gelen işletim sistemleri Microsoft Windows Server, Unix ve Linux’tur. Microsoft Windows Server, kurumsal çapta işletim sistemi ve ağ hizmetleri sağlama yeteneğine sahiptir ve Windows tabanlı bilgi teknolojisi altyapıları oluşturmak isteyen kuruluşlara hitap eder. Unix ve Linux ölçeklenebilir, güvenilir ve ana bilgisayar işletim sistemlerinden çok daha ucuzdur. Ayrıca birçok farklı işlemci türü üzerinde de çalışabilirler. Unix işletim sistemlerinin başlıca sağlayıcıları, her biri biraz farklı ve kısmen uyumsuz sürümlere sahip olan IBM, HP ve Oracle-Sun’dır. Bilgisayarların yaklaşık yüzde 90’ı, bilgisayarın kaynaklarını ve etkinliklerini yönetmek için Microsoft Windows işletim sistemlerini kullanmaktadır. Bununla birlikte, elde tutulan mobil dijital cihazlarda veya buluta bağlı bilgisayarlarda bilgi işlem için yeni işletim sistemleriyle, geçmişte olduğundan çok daha fazla sayıda istemci işletim sistemi mevcuttur. Google’ın Chrome OS’si, web bağlantılı bir bilgisayar kullanarak bulut bilgi işlem için hafif bir işletim sistemi sağlar. Programlar kullanıcının bilgisayarında depolanmaz, ancak İnternet üzerinden kullanılır ve bunlara Chrome web tarayıcısı aracılığıyla erişilir. Kullanıcı verileri İnternet üzerindeki sunucularda bulunur. Android, Google liderliğindeki Open Handset Alliance tarafından geliştirilen, akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar gibi mobil cihazlar için açık kaynaklı bir işletim sistemidir. Apple’ın iPhone, iPad ve iPod Touch için mobil işletim sistemi olan iOS ile rekabet eden dünya çapında en popüler akıllı telefon platformu haline gelmiş bulunmaktadır.

Kurumsal Yazılım Uygulamaları

Dünya çapındaki tüm firmalar, kurumsal yazılım uygulamalarına 2018 yılında 389 milyar dolar harcamışlardır. En büyük kurumsal yazılım sağlayıcısı SAP ve Oracle’dır. Ancak küçük ölçekli bazı yazılım firmaları da vardır. Microsoft, küçük ve orta boy işletmelere odaklanmakla bu pazarın alt taraflarına yönelmektedir. Genellikle, Fortune 500 şirketleri kurumsal uygulamalara ve bu uygulamaların satıcıları ile de geliştirdikleri uzun dönem ilişkilere sahiptirler. Bir şirket kurumsal bir satıcı ile çalışmaya karar verdikten sonra diğer satıcılara geçişi imkansız olmasa da çok maliyetlidir.

Veri Yönetimi ve Saklama

Kurumsal veritabanı yönetimi yazılımı, verimli bir şekilde erişilebilmesi ve kullanılabilmesi için firma verilerinin organize edilmesinden ve yönetilmesinden sorumludur. Önde gelen veritabanı yazılımı sağlayıcıları IBM (DB2), Oracle, Microsoft (SQL Server) ve SAP Sybase’dir (Adaptive Server Enterprise). MySQL, Linux tabanlı ve şu anda Oracle Corporation’a ait olan açık kaynaklı ilişkisel veritabanıdır. Apache Hadoop, çok büyük veri kümelerini yönetmek için açık kaynaklı bir yazılım çerçevesidir.

Ağ ve İletişim Platformları

ABD’deki işletmeler 2006 yılında, iletişim donanımı ile ağ hizmetleri için bir yılda 769 milyar dolar harcamışlardır. Bu bütçelerin büyük bir kısmı yaklaşık 620 milyar doları, iletişim hizmetleri, kablo ve telefon hizmetleri, ses iletişim hatları ve internet erişimi için harcanmıştır. Windows Server, ağırlıklı olarak bir yerel alan ağı işletim sistemi olarak kullanılır ve bunu Linux ve Unix izler. Büyük, kurumsal çapta alan ağları bazı Unix çeşitlerini kullanır. Çoğu yerel alan ağının yanı sıra geniş alan kurumsal ağları, standart olarak TCP / IP protokol paketini kullanır. Cisco ve Juniper Networks, önde gelen ağ donanımı sağlayıcılarıdır.

İnternet Platformları

İnternet platformları, genellikle işletmenin ağ ve iletişim platformları ile yazılım ve donanım platformları ile örtüşmektedir. İşletmeler internet altyapılarına büyük paralar harcamaktadır. Bu harcamalar; donanım, yazılım, şirket Web sitelerinin yönetimi, Web sayfası sunucuları için ödemeler, intranet için yapılan harcamalardır. Web Saklama Hizmetleri, Web sayfalarının saklanması için abonelerine ücretle büyük sunucu veya sunucular sağlama işidir. 1990’lı yıllarının sonlarındaki internet gelişimi, birçok büyük işletmenin internet işlemleri için çok sayıda küçük sunucu istemesi nedeniyle sunucu bilgisayarlarda gerçek bir patlamaya neden olmuştur. Daha sonraları bu süreç sunucuların boyut ve gücünün artmasıyla sunucu sayısının azalmasını ve sunucu birleştirmelerine doğru düzenli bir ivme kazanmıştır. İnternet donanım sunucu pazarı artan bir şekilde Dell, HP, Oracle ve IBM firmalarında yoğunlaşmıştır. Başlıca web yazılımı uygulama geliştirme araçları ve paketleri Microsoft (Microsoft Visual Studio ve Microsoft .NET geliştirme platformu), Oracle-Sun ve Adobe dahil olmak üzere bir dizi bağımsız yazılım geliştiricisi tarafından sağlanır.

Danışmanlık ve Sistem Bütünleştirme Hizmetleri

20 yıl öncesine kadar büyük işletmelerin kendi bilgi teknolojileri altyapısını kurmaya çalışması mümkün olabilirdi. Bugün ise çok daha az yaygındır. Hatta çok büyük şirketler bile gerek bütçe gerek eleman gerekse beceri açısından bunu yapabilecek durumda değildir. Yeni bir altyapı kurmak, iş süreçlerinde, uygulamalarda, eğitim ve öğretimde, sistem entegrasyonunda birçok önemli değişiklikler gerektirir. Yazılım entegrasyonu, işletmenin yeni altyapısı ile eski altyapısının birlikte çalışmasını sağlamayı ifade eder. Eski sistem, genellikle yeniden düzenlenmesi veya değiştirilmesi çok maliyetli olduğundan kullanılmaya devam eden merkezi bilgisayarlar için oluşturulmuş eski veri işleme sistemleridir. Bu sistemlerin değiştirilmesi, eski sistemlerin yeni çağdaş altyapıya entegre edilebilmesi durumunda gerekli değildir. Bu uzmanlığı sağlayan önde gelen danışmanlık firmaları arasında IBM Services, HP, Infosys ve Wipro gibi şirketler vardır.

Previous
Next